Bir mutluluk düşünün
onlarca yıl süren ve sonra aniden biten… Bir daha geri gelmeyen bir mutluluk.
İşte o kısacık mutluluğun bitmesi mutsuzluğun asıl
sebebidir.
Evet, devam etmeyen
şeyde mutluluk yoktur. Ve mutluluk dünyada elde ettikten sonra ölümle
kesilmeyen ve ölümün ötesinde de devam eden saadettir.
Mesela eğer bir tatlının içine sizin
ölmenize neden olacak bir madde katılmışsa o artık tatlı olmaktan çıkıp zehir
olmuştur. O zehirli tatlı gibi bu dünyadaki
mutluluk, mutsuzluğa neden olacaksa o mutluluk dediğimiz şey aslında mutsuzluğun
ta kendisidir.Nasıl ki o tatlının ağızda
geçici bir tat vermesi onun zehir olan etkisini değiştirmez. Aynen öylede ebedi bir hayatı kaybettiren mutluluğun geçici bir tat vermesi
onun gerçekte mutsuzluk olduğu gerçeğini değiştirmez.
Öyleyse insan sadece ama sadece ebedi bir
hayatı kazanmakla mutlu olur. O yüzden bu dünyada
gerçek mutlu olanlar sadece İslam’ın hakikatlerini yaşayan insanlardır.
Evet, Müslüman olan hem bu dünyada hem de
ahirette mutludur.
Mü’min,
İslam’ın kazandırdığı yüksek şeciyeler ve ulvi ahlak ile bu dünyada da mutludur.
Mü’min, her şeyin Allah’tan geldiğini
bilir. Dertleri güler yüz ile karşılayıp sabır ile misafir
eder.
Mü’min, her şeyin anahtarı ve
dizgininin Allah’ın elinde olduğunu bilir. Kainatta cereyan eden bütün
olaylara bu nazarla bakar. Her şeyin Allah’ın emriyle hallolunduğunu ve O’nun
emri olmadan tek bir yaprağın bile düşmeyeceğini bilerek huzurlu bir kalp ile
rahat uyur.
Mü’min, güzel görüp, güzel
düşünür. Aklen ve vicdanen rahat olur.
Mü’min, ecelinin Allah’ın elinde olduğunu
bilir. Ölümden korkmaz. Tam aksine Efendimiz’in, sahabenin, peygamberlerin…
Kabrin arkasında olduğunu bildiği için kabre sevinç
içinde gülerek girer.
Mü’min, çektiği çilenin bir gün biteceğini
ve bunların mükafatını kat kat fazlasıyla alacağını düşünerek çileyi kutsal
bilip severek göğsüne basar.
Mü’min, acziyetinin ve
fakriyetinin farkında olup kendisine yardım edenin de Allah olduğunu
bilerek güven içinde huzur ile yaşar.
Evet, mü’min bunlar gibi binlerce olan
hakikatleri düşünerek yaşayıp ve mutluluğunun ebediyen devam edeceğini de
bilerek gerçek mutluluğu yaşar.
Şimdi
başınızı iki elinizin arasına alın ve bir daha düşünün. Gerçekten mutlu
musunuz? Gerçekten mutluyum dediğinizde ebedi bir hayatı temin etmek yolunda
hasıl olan gerçek mutluluk mu? Yoksa sadece mutlu görünen mutsuzlardan
mısınız?