PKK TERÖRİZMİ

PKK TERÖRİZMİ

PKK terör örgütü, ilk başlarda Marksist Leninist ideolojiyi benimsemiş, şartlara bağlı olarak köktendinci görünüme bürünmüş, otonomi talebinde bulunmuş ve kültürel hakları bahane ederek şiddete dayalı eylemlerle Türkiye’yi zayıflatmak, parçalamak ve Türkiye’de bir Kürt devleti kurmak amacını gütmüş bir örgüttür. Amacına ulaşmak için “Devrimci şiddet” yöntemini kullanan PKK terör örgütü, Güneydoğu Anadolu’daki halkı korku ve baskıyla sindirmeye çalışmaktadır. Bu ilkel, vahşi ve kanlı terör örgütü sözde Kürt halkının haklarını savunduğu iddiasıyla bugüne kadar Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde binlerce savunmasız, masum sivil vatandaşı kadın, çocuk, yaşlı ayrımı yapmadan vahşice katletmiştir.

PKK sözde Kürt halkının özgürlüğü için savaştığı yolunda iç ve dış kamuoyuna gerçek dışı bir propaganda yapmaktadır. Her Türk vatandaşı, kendisine tanınan ve anayasayla güvence altına alınmış bulunan eşit haklardan yararlanmakta ve ülkemizin siyasi, sosyal ve ekonomik hayatında öteden beri aktif şekilde yer almaktadır. Güneydoğu Anadolu’da yaşayan vatandaşlar da Türk Milleti’nin ayrılmaz bir parçasıdır. Bu insanlar, anayasal haklardan serbestçe yararlanmakta ve devlet içerisinde en yüksek seviyelere gelme imkanına sahip bulunmaktadır. Halen idarede ve orduda yüksek kademelerde bu bölgeden bir çok politikacı, asker ve bürokrat mevcuttur.

Öte yandan Türkiye’de azınlıklar statüsü 1923 tarihli Lozan Antlaşması ile uluslararası alanda tescil edilmiştir. Bu antlaşmaya göre, ülkemizde gayrimüslim gruplar dışında herhangi bir azınlık bulunmamaktadır.

PKK terör örgütü, varlığını bazı ülkelerin sağladığı barınma ve destek aracılığıyla sürdürebilmektedir. Ayrıca PKK terör örgütü finans kaynaklarını arttırabilmek için bir taraftan Avrupa’da yan kuruluşlarıyla yardım kampanyaları düzenleyerek ve bu ülkelerdeki Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarından haraç alarak maddi gelir temin ederken, diğer taraftan da uyuşturucu madde kaçakçılığı yapmaktadır. Uyuşturucu madde kaçakçılığından sağlanan gelirler, örgütün toplam geliri içinde çok büyük bir paya sahiptir. Bu ticaretin sağladığı büyük kar sayesinde örgüt silah, cephane ve teçhizat satın alabilmektedir.

PKK, terörist faaliyetlerinin yanı sıra her tür organize suçu da işlemektedir. Örgüt, faaliyetlerini finanse edebilmek amacıyla artan bir biçimde, uyuşturucu madde kaçakçılığı başta olmak üzere, silah ve insan kaçakçılığı ile kara para aklama faaliyetlerine başvurmaktadır.

PKK’nın terörist kimliği bugüne kadar başta ABD, İngiltere, Fransa ve Almanya olmak üzere, belli başlı Batılı ülkeler tarafından kabul edilmiştir. Öte yandan Fransa ve Almanya örgütün ve yan kuruluşlarının faaliyetlerini 1993 yılında yasaklamıştır. Bir çok Batı Avrupa ülkesinde faaliyetlerinin sınırlandırılması ve yasaklanması üzerine, örgüt bu tür faaliyetlerini Doğu Avrupa ve Balkanlara kaydırmış, Batı Avrupa ülkelerinde ise bir çok faaliyetini “kültürel etkinlik” maskesi altında sürdürmeye devam etmiştir. Bu bağlamda PKK terör örgütü, insani amaçlı olduğunu iddia ettiği pek çok dernek kurma yoluna gitmektedir.

Türkiye yıllardır mücadele etmekte olduğu terör örgütüne karşı son dönemde önemli başarılar elde etmiş, ayrıca örgüte yurt dışından sağlanan desteğin kesilmesi hususunda somut adımlar atılmasını sağlamıştır. 20 Ekim 1998 tarihinde imzalanan Adana Mutabakatı ile Suriye ilk kez PKK’yı bir terör örgütü olarak kabul ettiğini bildirmiş ve örgütün topraklarındaki yan kuruluşlarını kapatma taahhüdünde bulunmuştur. Öte yandan terör örgütünün kurucusu ve ele başı saklanmak üzere gizlice gönderildiği Kenya’da 16 Şubat 1999 tarihinde yakalanarak Türkiye’ye getirilmiştir.

Türkiye, 1960’lı yılların sonundan itibaren siyasi amaçlı terörizm, din kökenli terörizm, tamamen yurt dışından kaynaklanan terörizm, etnik terörizm gibi terörizmin hemen her türüne maruz kalmıştır. Terörizmle mücadeledeki bilgi birikimini de göz önünde tutarak, devletlerin terörizmi önlemek ve ortadan kaldırmak için gerekli önlemleri almalarına ve terörizmle mücadelede ulusal, bölgesel ve uluslar arası düzeyde işbirliği yapılması gerektiğine inanmakta ve bu doğrultuda yoğun gayret göstermektedir.

Helin Demir
helindem@mynet.com