PKK KÜRT KONFERANSINI ÇIKMAZA SOKUYOR
Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani ve özerk yöneticilerin denetiminde düzenleneceği ve Kürtlerin yaşadıkları tüm ülkelerden temsilcilerin katılımlarıyla gerçekleşeceği açıklanan Erbil Kürt Konferansı’nın çıkmaza girdiği kaydediliyor.
Akşam gazetesinin haberine göre PKK’nın kendi kimliğiyle katılmakta diretmesi ve silah bırakmaya yanaşmamasının Erbil'deki Kürt konferansını tıkadığı, konferansın ikinci kez ertelendiği belirtiliyor.
Bu ay içerisinde Erbil'de gerçekleştirilmesi beklenen Kürt Konferansı ikinci kez ertelenirken, Suriye, İran, Türkiye, Irak ve diğer bölge ülkelerinde yaşayan Kürtlerin katılması öngörülen konferansın, daha önce de aynı gerekçe ile ertelenmiş olduğu vurgulanıyor.
Nisan ayında yapılacağı duyurulan, ancak PKK ile yaşanan sorunlar nedeniyle bu aya ertelenen ve ABD Başkanı Barack Obama'nın yeni dönemdeki Ortadoğu açılımı için de büyük önem taşıyan konferansın, Temmuz ya da Ağustos aylarında gerçekleştirilmesi üzerinde çalışıldığı bildiriliyor.
Konferansın sürekli ertelenmesinin en önemli nedeni, PKK'nın silah bırakmaya 'evet' dememesi. Bunun yanı sıra PKK'nın, konferansa kendi açık kimliği ile katılmak istediği ve 'PKK adının temsil edilmediği bir konferanstan çıkacak 'silahlı mücadeleye son' kararına uymayacağını' bildirdiğine işaret ediliyor.
Öte yandan Türkiye'nin konferansa katılımının, şimdilik sadece gözlemci düzeyinde düşünüldüğü ifade ediliyor. Daha önce Ankara'yı temsil etmek üzere Musul Başkonsolosu Hüseyin Avni Botsalı'nın ismi üzerinde karar kılındığı, toplantıya PKK adına ise terör örgütünün Irak'taki siyasi kanadı, Demokratik Çözüm Partisi'nin katılmasının öngörüldüğü belirtiliyor. Suriye, İran, Türkiye, Irak ve Avrupa'da yaşayan Kürt liderlerin katılacağı konferansta tüm Kürt örgütlerine 'silahlı mücadeleyi bırak' çağrısının yapılması bekleniyor.
Her gün yaptığı açıklamalarla Kürt sorununun demokratik çözümünden yana olduğunu savunan PKK, nedense bir türlü olumlu adım atamıyor. Silahlı mücadelenin çağın çok gerisinde kaldığını bildiği halde şiddetten yana tavır alması, aslında çözüm yerine çözümsüzlük getiriyor. Sudan bahanelerle demokrasiyi tıkamak yerine gözle görünür adımlar atması, en çıkar yol olarak görünüyor.
Helin Demir
helindem@mynet.com