PKK KENDİ KENDİNİ İMHA EDİYOR
Terör örgütü PKK’da, örgütün şiddet eylemleri, despotik uygulamaları ve dağdaki sefil hayattan kaçarak kurtulmak isteyen militanların etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanarak serbest kalmaları sonucu, yoğun kopuşlar yaşanıyor. Yıllardır bir tas sıcak çorba ve ana kucağına hasret olan örgüt mensupları, her geçen gün yumuşak kucaklayıcı güce sığınmaya devam ediyor. Bu arada güvenlik güçlerinin operasyonları sonucu büyük darbeler alan örgüt mensupları, ölülerini bile toplayamadan kaçmaya çalışıyor. PKK’nın her zamanki “Kullan- at” taktiği de, yaralı örgüt mensuplarının kendi arkadaşları tarafından öldürülmeleriyle yine gündeme yansıyor.
Teröristlerin kendi aralarındaki konuşmaları içeren ve basına yansıyan, 2 PKK’lı grup arasında gerçekleşen diyalogda, 34 teröristin etkisiz hale getirildiği, teröristlerin yaralı arkadaşlarını da taşımamak için vurarak öldürdükleri yer alıyor. Etkili vuruşlar neticesinde geri çekilmek zorunda kalan grupların yardım isteklerinin geri çevrilerek, ölü arkadaşlarını oldukları yerde bırakarak kaçmaları yönünde talimat veriliyor. Hatta kayadan düşüp kalçası kırılan bir teröristin hiç beklenilmeden ve zaman kaybedilmeden “Kafasına sıkılarak” öldürülmesi ve emrin hemen uygulanması isteniliyor. Havan atışları nedeniyle iyice köşeye sıkıştıkları ve gruplar arasında temaslarının kesildiği, yaralılar ile sınırdan geçilemeyeceğinden onların da vurularak öldürülmeleri emrediliyor.
Öte yandan, örgütün firar ya da kaçmaya teşebbüs eden teröristler için korkutma ve sindirme amaçlı olarak infaz kararı aldığına dikkat çekiliyor. Örgüt içi infazlar ile kaçma niyetinde olan teröristlere gözdağı verildiği, örgütten ayrılmak isteyen örgüt mensuplarının, güvenlik güçlerine yakınları aracılığıyla, “teslim olacağım” mesajları gönderdikleri bildiriliyor.
Bu arada örgütsel çevrelerde, özellikle yurt içerisindeki bir çok grubun başında sorumlu olarak eski katılım militanların bulunduğu, söz konusu militanların kendisini örgüt yerine koyarak, “ben bilirim” havasında “bana bir şey olmaz” mantığıyla hareket ettikleri, talimatları dinlemedikleri ve örgütün kayıplarına sebep oldukları konusunda sohbetler yapılıyor. Bu durumun önüne geçmek amacıyla gerekirse, talimatlara uyan, söz dinleyen genç ve tecrübesiz militanlara sorumluluk verileceği, örgütte tam bir uyuşmazlık yaşandığı, astların üstleri dinlemediği ve başıboşluk havasının hakim olduğu konuşuluyor. Genç ve tecrübesiz militanların ise, silah kullanmayı dahi bilmedikleri, sırf sayısal olarak örgütü güçlü göstermek amacıyla sözü edilen militanların örgüt içinde tutulmaya çalışıldığı, artık örgütü toparlamanın çok zor olduğu, kısacası, örgütün askeri olarak da ümitsiz bir durumda bulunduğu kaydediliyor.
Örgüt mensupları kendi kendilerini imha ede dursunlar, her yerde ve her zaman barış ve huzur ortamının devamından yana olan ve vicdan sahibi olan Kürtler ve Türkler, PKK’nın şiddet eylemlerini kabul etmediklerini, kan ve gözyaşı istemediklerini her fırsatta dile getiriyorlar. Şırnak'ta 18 Ekim 2008 tarihinde sivil toplum örgütlerince düzenlenen mitinge katılan çok sayıda vatandaşın, ellerinde bayraklarla, Kürtçe terör örgütü aleyhinde sloganlar yazılı dövizlerle yürüyerek terör örgütü PKK ve saldırılarını kınamaları, bunun en güzel örneği olarak karşımıza çıkıyor. Barış ve kardeşlik içinde yaşamaktan yana olan Şırnaklılar’ın gerçekleri dile getirmek için toplandıkları mitingde, Kürt kökenli vatandaşlar olarak ülkenin bölünmez bütünlüğü ile devletin ve ordunun yanında yer alındığı tüm dünyaya haykırılıyor.
Teröre ve şiddete hayır! Barış ve huzura evet!
Helin Demir
helindem@mynet.com