Aynı sokakta oturuyorduk,
adı esrarengizdi
herkes onun hakkında farklı bir şeyler söylerdi
hepsi nedensiz hepsi sebepsiz,
kirli sakalları vardı
kahverengi gözleri,kumraldı
ben nefret ederdim,ama mahallenin bütün kızları ona hayrandı
bir gün onunla yolda karşılaştık
çok güzel bir yüzü vardı
o an kalbimi söküp atasım geldi
çünkü deli kalbim onun aşkıyla alevlendi
artık uyumak yerine
sürekli onun evini gözlüyordum
onunla karşılaşabilmek için
saatlerce kapılarda duruyordum
bir akşam onu yolda gördüm
-bir dakika bakar mısın dedim
-acelem var küçüğüm-dedi
sanki bana aramızdaki yaş farkını hatırlattı
eve gidip ağladım
ertesi gün eve girdiğini gördüm
hemen gittim ve kapıyı çaldım
açtı
-ne var küçüğüm-dedi
adımı bile söyleyemedim
sadece-seni seviyorum-dedim
gülümsedi
cevap bile vermedi
-evet?-dedim
-ne evet?- dedi
konuşmadım ve koşarak dışarı çıktım
bir gün kızlarla evde otururken
mahalleye sirenler içinde ambulans geldi
o günü hiç unutamam
ambulanstan acelece insanlar onun evine girdi
bütün mahalle aşağı indik ve seyre daldık
birkaç dakika sonra onu sedyeyle dışarı çıkardılar
önümden geçerken-bende seni küçüğüm-dedi
ve gözlerini yumdu
donup kaldım,herkes bana bakıyordu
eve girdim,annemler ondan bahsediyordu
ailesi yokmuş,kendi gayretiyle okumuş
sevdiği bir kız varmış,onun yanına giderken kaza geçirmiş ölmüş,bir süre sonra yine sevmiş ama yazık o da ölmüş
bazen hiç nedensiz durup dururken ağlıyormuş
her zaman baş ucunda bir kağıt,bir kalem bulunuyormuş
intahar etmiş ve hastaneyi aramış
polisler evin duvarında-KÜÇÜĞÜM!!-yazısını bulmuşlaR
KÜÇÜĞÜM SENDE ÖLME....-yazıyormuş...