bilge Çalışkan Üye
Mesaj Sayısı : 1330 Yaş : 38 Katıldığı Yer : istanbul Puanı : 0 Rep Gücü : 42660 Kayıt tarihi : 14/09/08
| Konu: Kalbi olanın "Hüznü"de vardır Çarş. 15 Nis. 2009 - 21:03 | |
| Sokaktayım ve yürüyorum....
Yürüdükçe arka adımda bırakıyorum unutmaya yeltendiklerimi....
Yürüyorum ve bir bir terkediyorum yitirmeye niyetlendiklerimi. Kaçmıyorum,korkmuyorum, kırmaktan da çekinmiyorum...
Önüme bakıyorum ve yürüyorum.....
Yere dönük kafamı kaldırıyorum semaya. Bir nida işitmek istiyor benliğim
"İyisin kulum,iyi olacaksın,dağın büyük... yeterki korkma"
"Diren ey gönlüm karanlıklara"
Sokaktayım ve yürüyorum.....
Yürüdükçe sonbahara vurgun gönlümdekileri arkamda bırakıyorum. Kafamı kaldırıyorum ve dilimi şükürle buluşturuyorum.
Ne mutlu ki diyorum gülümseyebilmeyi biliyorum....
Yaramı da seviyorum. Yarayı açan değil açtırana hamd olsun diyorum. Sıkıntılarım beni güçlü kılıyor. O halde yorulmak yok yola devam diyorum....
Ellerimi semaya kaldırıyorum. diz çöküyorum. Gözyaşlarımı avucuma saklıyorum...
Kalbimin kanayan yanını diğer yanıma emanet ediyorum ve şükrediyorum...
Hala dik duracak kadar güvenim olduğu için...
Ağzımdan son bir cümle dökülüyor.:
"Kalbi olanın hüznüde vardır" Yalnız hüznü vardır kalbi olanın..'
Çünkü hep vurulan odur,
'O'nun hatırı için asla vurmayacağını bilen ve 'O'ndan çekinmeyen, muhatabları tarafından..
O yalnızca hüzünlenir ..
'O'nda olmanın, onlara verilecek cevabıdır çünkü hüzün..
Bile bile vurulmaktır yani hüznün adı..
Yoksa yüreği olanın hüznü, ne nikotin tadında alışkanlık yapan arabesk bir hüzün,
Ne de, maddeten ve manen bir nev'i 'O'nu hiçe saymak demek olan YEİS anlamındakidir. .
Daim O'nunla olana, ize 'O'ndan ve hak Resulu'nden ulaşan mesajlar doğrultusunda o cephede zaten hüzün yok..
Hüznü sevinçlere, korkusuzluklara, itmi'nana çeviren O'dur çünkü..
Hüzünlerin karşılığı hep O'ndadır, hep O'ncadır..
Ne boşa giden gözyaşı, ne de sevince çevrilmemiş hüzün vardır katında..
Yani:
"'O'nun boyası"na boyanmaktır hüzün.
Aşkı olmayanın hüznü de olmaz!..
İslam'sa, baştan sona bir hüzün medeniyetidir..
Dıştan, tek tek hüzün tuğlalarıyla örülmüş, muhteşem saadet saraylarının nazenin konuğu olur insan..
O en Sevgili'nin adıdır hüzün..
Ve hüznü daim soluklayan gök erlerince:
İbrahimce.. Eyyubca.. Yunusca.. Yusufca.. Isaca.. Aişece.. Sümeyyece.. Mus'abca...
............. Hep hüzün yağar yüreklere, ötelerden...
O'nun boyasına boyanmanın adıysa hüzün,
Ve O'nun boyası 'Aşk'sa..
Elbet hüzün, aşkın adıdır..
Kalbi olanların çok az olduğu
bu yitik çağda hüzünlenmek bir ayrıcalıktır..
Hüznü taşımak ta..!! | |
|