ÖCALAN MI YAZAR?
Bugünlerde yıllarca süren terör eylemleri ve hain saldırılarda binlerce insanın ölümüne sebep olan bebek katili Abdullah Öcalan’ın İtalya’daki İl Manifesto gazetesinde yazılarının yayınlanacağı haberleri gündemi meşgul ediyor. Hatta Fırat Haber Ajansı’nın haberine göre söz konusu gazetede yayınlanan ilk yazısında Öcalan’ın kapitalist modernite ve buna karşı mücadeleyi irdelediği belirtiliyor. Gazetenin 9 Ocak 2010 tarihli nüshasında yer aldığı vurgulanan yazıda; Türk Devleti yerden yere vurularak, Kürtlere soykırım uygulandığı, demokratik açılımın sinsi, karanlık ve aldatıcı tarzda yapıldığı, Öcalan’ın ağır tecrit koşulları yaşadığı anlatılıyor. Yani yazının tamamında PKK ve yandaşlarının görüşleri savunuluyor. Zaten barış kelimesinin anlamını bile bilmeyen birisinin birlikte huzur içinde yaşama hususunda nasıl öneriler sunacağı da merak edilenler arasında sayılabiliyor.
Bu arada Öcalan’ın İtalya’da İl Manifesto gazetesinde yazarlığa başlaması konusunda Adalet Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada; Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin infazı hakkında kanun uyarınca hükümlülerin gazetelere yayınlanmak üzere yazı göndermelerine ve gazete yazarlığı yapmalarına imkan bulunmadığı bildiriliyor. Açıklamada ayrıca, İl Manifesto’da yayınlandığı söylenilen yazının Öcalan’ın daha önce Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne gönderdiği savunmalardan uyarlanarak yazıldığının anlaşıldığı kaydediliyor. Her zaman olduğu gibi “yazarlık” yakıştırmasının da dikkat çekmek amacıyla uydurulmuş bir safsata olduğu anlaşılıyor. Artık bu yazarlık uydurması PKK üst yönetiminden mi geliyor, PKK’lılar mı böyle istiyor ya da avukatlarıyla yaptığı görüşmede Öcalan mı böyle karar veriyor orası bilinmiyor.
Daha önce Abdullah Öcalan tarafından yazıldığı duyurulan ve bu isimle yayınlanan “Bir Halkı Savunmak” ve “Sosyal Devrim ve Yeni Yaşam” gibi kitapların da aslında tamamen Öcalan’ın elinden çıkmadığı, avukatları tarafından çeşitli düşünürlerin görüşlerinden alıntılar yapılarak oluşturulduğu biliniyor. Örgütün kamplarında militanlara ders olarak okutulduğu belirtilen bu kitaplarda yazılanlardan hiçbir örgüt mensubunun hiçbir şey anlamadığı ve Öcalan’ın yazarlık kabiliyetinin de hiç bulunmadığı düşünülüyor.
Sonuç olarak Öcalan’ın kaleme aldığı ifade edilen makale, kitap ya da benzeri şeylerin örgüt mensupları ya da sempatizan kitle tarafından da anlaşılamadığı, algılanması ve benimsenmesi için çeşitli komiteler oluşturulduğu ve bir taraftan barışçıl söylemlerden söz ederken diğer taraftan tehdit içerikli fikirleri beyan ettiği dikkate alındığında yazarlık vasfının bu kadar da basit ve yakışıksız olduğunun değerlendirilemeyeceği kanaatine varılıyor.
Helin Demir
helindem@mynet.com