TERÖRÜN ACI GERÇEĞİ: TAŞ ATAN ÇOCUKLAR

TERÖRÜN ACI GERÇEĞİ: TAŞ ATAN ÇOCUKLAR

Terörizm, her ne nedenle olursa olsun suçsuz sivil insanları ve inanç gruplarını hedefine alıyor. Asıl amacının şiddet kullanarak kitleleri yıldırmak, sindirmek, yarattığı psikolojik etki ile yönetimin tutum ve davranışlarını istekleri doğrultusunda yönlendirmek olduğu biliniyor. PKK’nın, terör eylemleri sonucunda, aralarında çocuk, kadın, yaşlı, öğretmen, din adamının da bulunduğu binlerce masum insan hayatını kaybederken, onbinlercesinin de yaralanmış ve milyonlarca dolar maddi zarar meydana gelmiş olması Türkiye’nin kanayan yarası olarak görülüyor. Bu yarayı tedavi etmek, çözüm bulmak için Türkiye uzun yıllardır teröre karşı mücadele veriyor.

Son günlerde terör örgütleri ve ne yazık ki halkın temsilcileri olarak seçilen bazı siyasetçiler tarafından öncelikle çocukların eylemlerde bir maşa olarak kullanılmaları hususu, gündemi yoğun bir şekilde meşgul ediyor. Seçim çekişmeleri yüzünden çıkarılan gerginliklerde, Abdullah Öcalan’ın Kenya’dan çıkarılışı, cezaevinde tutuklu bulunması, doğum günü, sağlık koşullarının elverişsiz oluşu, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü ve çeşitli bahaneler ileri sürülerek düzenlenen eylemlerde çocukların ön saflarda yer almasına özen gösteriliyor. Çocukların ellerine küçük miktarlarda paralar verilerek güvenlik güçlerine taş atarak saldırmalarının istenmesi ya da hediye vereceğiz gerekçeleriyle kandırılmaları da yaşanan ve bilinenler arasında yer alıyor. Terör tarafından istismar edilen, suçlu, daha doğrusu tehditle ya da kandırılarak terörist haline getirilen bu çocukların, eğitimlerini sürdürmeleri gerektiği yaşlarda hapishanelerde olmaları ise durumun en vahim yönünü oluşturuyor. Vatan gazetesinde yayınlanan BBC kaynaklı habere göre mahkeme tarafından cezalandırılan 13 ile 17 yaş arası çocukların 350’sinin şu an hapishanelerde cezasını çektiği belirtiliyor.

Özellikle terörün mağdur ettiği Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri’nde PKK terör örgütünün çocuk istismarı olaylarına daha fazla rastlanıyor. Eğitim ve öğretim düşmanı terör örgütünün aileleri tehdit ederek çocuklarını eylem zamanlarında okula göndermemesi yönünde baskı yapması, okul idarelerinin ise, çocukların eyleme götürülmesini engelleyememesi çarpıcı ayrıntılardan örnekler olarak karşımıza çıkıyor.

Terör örgütü PKK’nın yayın organı ROJ TV’ye yönelik olarak Avrupa’da çeşitli ülkelerde gerçekleştirilen kınama amaçlı gösterilerde, ROJ TV’nin kapatılmaması için düzenlenen kampanyalarda çocuklara kapı kapı dolaşarak para toplatılması da çocukların siyasi amaçlar için kullanıldığına örnek teşkil ediyor. Tamamen örgütsel çıkarlarla duyguları istismar edilen, beyni yıkanan minik kurbanlar, oyun oynayacakları yaşta maalesef demir parmaklıkların ardında gün sayıyor.

Bu feci tablodan sonra Türkiye’de taş atan çocuklar için bir şey yapılıp yapılmadığına değinmek gerekiyor. Demokratik açılım kapsamında Meclis’e sunulan ve kamuoyunda “suça itilen çocuklar” olarak bilinen Terörle Mücadele Yasası mağduru çocukları cezaevinden kurtarmak için bir yasa tasarısının gündeme geldiği bildiriliyor. Çıkarılması planlanan yasa ile ilgili olarak partiler arası uzlaşma turlarının gerçekleştirildiği ve siyasette çocuk duyarlılığının ön saflarda yer alması sevindirici bir gelişme şeklinde yorumlanabiliyor.

Sonuç olarak ne yazık ki ortada üzücü bir gerçek var ve çocuklarımız cezaevinde günlerini geçiriyor. İnsanlıktan nasibini almamış PKK terör örgütüne sormak gerekiyor. Kürt ya da Türk oluşu fark etmeyen, kanımızdan canımızdan bir parça olan çocuklarımıza ve ailelerine böylesine acılar yaşatmak hangi vicdana, hangi insanlığa sığıyor? Türkiye’yi her fırsatta şikayet eden terör örgütü, çoluk çocuk herkesi istismar ederek insan haklarını ihlal etmekten bir türlü vazgeçmiyor. Yeryüzünde bütün canlılar için en kutsal, paylaşılmaz ve vazgeçilmez olan yavru aşkının terörün yanından bile geçmediği anlaşılıyor.

Helin Demir

helindem@mynet.com

» YALNIZ ATAN KALP