helindem Aktif Üye
Mesaj Sayısı : 77 Yaş : 59 Katıldığı Yer : istanbul Puanı : 0 Rep Gücü : 41537 Kayıt tarihi : 17/10/08
| Konu: BDP’NİN TERÖR VE AÇILIM ANLAYIŞI Çarş. 9 Haz. 2010 - 7:48 | |
| BDP’NİN TERÖR VE AÇILIM ANLAYIŞI Bugünlerde BDP’de yoğun bir gündem yaşanıyor. MYK toplantısında, referandum, alternatif anayasa hazırlığı, operasyonlara karşı yapılan çalışmalar ile önümüzdeki seçim sürecine ilişkin partinin yol haritasının şekilleneceği belirtiliyor. Abdullah Öcalan’ın sürece dahil edilmesi, demokratik özerklik ve Kürt Ulusal Konferansı’nın masaya yatırılması hedefleniyor. Eylem takviminin açıklanacağı belirtilirken, BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, "yeni anayasa hazırlık komisyonu" kurduklarını, bu komisyonun Kürtlerin "demokratik özerklik" talebine de açıklık getiren bir yeni anayasa taslağını 10 gün içinde hazırlayacağını, hazırlanacak taslağın referanduma götürüleceğini ifade ediyor. Toplantıda öncelikli olarak Öcalan'ın "çekiliyorum" açıklamasıyla birlikte ortaya çıkan yeni durumun değerlendirileceği kaydediliyor. Bu durumun yaratacağı sonuçlar ve alınması gereken önlemlerin irdeleneceği vurgulanarak diyalog yollarını kapatacak olan bu gelişmeye ilişkin neler yapılması gerektiği üzerinde tartışmaların yürütüleceği söyleniyor. Önümüzdeki dönem kitle desteğini ve gücünü artırmayı amaçlayan BDP’nin seçim çalışmalarına da start vereceği, bölge illerinin yanı sıra metropollerde de aktif bir seçim kampanyası yürütmeyi amaçladığı bildiriliyor. BDP’nin parti içi yoğunluğu bu şekilde sürerken, parti yöneticileri ve BDP’li şahısların terör saldırılarını onaylayan, kutlayan, kışkırtıcı yöndeki konuşmaları ve dolayısıyla teröre destek veren yaklaşımları demokratik açılım ortamına gölge düşürüyor. BDP’nin Meclis kürsülerinden demokratik halktan ne anladığını ifade ederken bile Güneydoğu’nun özerk bir bölge olarak kendilerine verilmesini haykırması yani TC içinde ayrı bir ülke hayali kurması, açılımı tamamen yanlış değerlendirdiğini göstermeye yetiyor. Vatan gazetesinden Ruhat Mengi’nin de belirttiği gibi İskenderun’daki hain saldırının ardından, hatta daha şehit cenazeleri kalkarken BDP Milletvekili Emine Ayna’nın “Bu savaşın sadece Kürdistan’da kalmayacağı” yönündeki açıklaması, partinin teröre ve açılıma bakış açısını kanıtlıyor. Barzani bile “açılımı destekliyoruz” derken, BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş’ın, açılımın demokratikleşmeyi, köklü bir reformu ifade etmediğini düşündüklerini beyan etmesi partinin demokrasi anlayışını ne de güzel ortaya koyuveriyor. BDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel’in İstanbul Beyoğlu’nda düzenlenen yürüyüşte “PKK’yı terör örgütü olarak görmüyoruz, bunu buradan bir kez daha hatırlatıyoruz” sözleri ise konuya tuz biber oluyor. Bizim ülkemizde yaşayan bizden olan BDP’ye mensup ya da mensup olmadığı halde onun görüşlerini destekleyen bu şahıslar, terörü destekleyici konuşmalarını daha ne kadar sürdürecek merak ediliyor. PKK’nın etkisinden ne zaman kurtulacaklar acaba? Şikayetlerinden, Kürtlerin tanınmadığı, insan haklarına aykırı hareket edildiği yakınmalarından ne zaman bıkacaklar? Milletvekili seçimlerine katılabilen ve seçilince PKK terör örgütü üyesi olması ve hapiste bulunmasına rağmen serbest kalarak halkın temsilciliği görevine başlayan ve her gün hakaretler yağdırdığı TC’den binlerce TL maaş alan bayan Tuncel, daha ne kadar anaları ağlatacak? İnsan ekmek yediği tekneye ihanet etmezmiş. Vatan içinde vatan olacak iş mi? Bu saçmalıklar ne zaman sona erecek? Ölenlerin hepsi bizim çocuklarımız, bu vatanın evlatları değil mi? BDP bir an önce kendisine doğru dürüst bir yol çizmeli. Terör çığırtkanlığı yapmaktan vazgeçmeli. Demokratik açılım fırsatlarını değerlendirmeli. Bu ülkede güzel şeyler yapılmaya çalışılıyor. Bunları bozmak için uğraşmamalı. Çünkü BDP’liler de bu vatanın insanları. Burada doğdular, yaşıyorlar, bu ülkede çalışıyorlar, halkın sözcülüğünü yapıyorlar. Helin Demir helindem@mynet.com | |
|